PeNDiK ALPaRSLaN LiSeSi MeZuNLaRıNıN YeRi
  Fıkra
 
                                                                                         GÜLMEYE DOYAMIYACAKSINIZ
                      Fıkralar
1
TEMELIN OTELI

Temel' in oteli varmış, otelin kapısını bir ispanyol adam çalmış ve yarım yamalak türkçesiyle "Boş yeriniz var mı?." demiş.
Temel cevap vermiş:
-"Vardur, siz çimsiniz."
Adam söylemiş:
-"Miguel santana gabriel corello de cruso."
Temel cevap vermiş:

-"Ula, Kusra bakmayın da, haçan habu kadar kişiyi alacak yerim yoktur."
POTANSIYEL

Adamin küçük oglu sorar:
-"Babacigim potansiyel ile fiili arasindaki fark nedir?"
Babasi: -"Anlatayim" der v e karisina döner.
-"1 milyon dolar verseler Robert Redford'la yatar misin?"
Karisi: "Tabii, sorulur mu? Hayatta kaçirmam!"
Bunun üzerine adam kizina döner ve 1 milyon dolar karsiliginda Brad Pitt ile yatip yatmayacagini sorar!
Kizi:- "Vay be! Tabii ki! Hep hayalini kurdugum sey!" diye cevap verir.
Daha sonra adam büyük ogluna dönerek:
-"1 milyon dolar için Tom Cruise ile yatar misin" diye sorar...
Büyük oglan: "Evet! Neden yatmayayim? Düsünsene 1 milyon dolarla neler yapilmaz? Bir saniye beklemem!" der. Bunun üzerine babasi küçük ogluna döner ve:
-"Anladin mi oglum? Potansiyel olarak 3 milyon dolarin üzerinde oturuyoruz, Ama "fiili olarak 2 orospu ve 1 ibne ile birlikte yasiyoruz!.."
OKUZLER VE KUSLAR

Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak:
-"Okuzler ve kuslar ayni masada oturamaz!"
Ogrenci: "O zaman ben ucuyorum..." demis.

Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavini basarisiz gecmesi icin elinden geleni yapmis.
Yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis.
Profesor ogrenciye:
-"Sana son bir soru soracagim" demis.
-"Yolda yururken iki torba buldugunu hayalet, birinde akil var, digerinde ise para var. Hangi cuvali alirsin?"
Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..."
Profesor: "Ben akil olan cuvali secerdim..."
Ogrenci: "Normal! Kimde ne eksikse onu secer...
Profesor cok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine "Okuz" yazmis. Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.
Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis :

-"Sayin profesor, imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."
AKILLI KOPEK

Adamin birisi Afrika'da safariye çikarken yanina minik köpegini de almis. Minik köpek bir gün ormanda dolasip, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.

Ne yapacagini düsünürken bir de bakmis ki karsidan leopar geliyor, belli ki günlük yiyecegini ariyor. "simdi basim dertte" diye düsünmüs minik köpek. Etrafina bakmis yerde kemik parçalarini görmüs.

Hemen arkasini leoparin geldigi yöne dönerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalisiyormus. Leopar tam saldiracakken minik köpek kendi kendine konusmus;
-"Ne kadar lezzetli bir leoparmis, acaba bundan bir tane daha var mi?"
Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakandaki agaca tirmanmis.
-"Tam zamaninda kurtardim yoksa bu köpege yem olacaktim" diye düsünmüs.

Bütün bunlar olup biterken bir baska agacin üstündeki maymun olanlari izliyormus. Bildiklerini kullanarak leopardan nasil kurtulacagini düsünmüs. Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis, leopar çok sinirlenmis ve maymuna :
-"Atla sirtima gidip sunu yakalayalim" demis.

Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla beraber hizla kendine geldigini fark etmis, "Simdi ne yapacagim" diye düsünürken kaçmaya tesebbüs etmemis, bunun yerine arkasini yine leopara dönerek kemikleri kemirmeye devam etmis.

Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;

-"Bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok
SIYASETCILER

iki emekli parkta güvercinlere yem atiyorlarmis.
Birincisi;
- "Su güvercinlere ne zaman yem atsam , siyasetcileri hatirliyorum" demis.
Diger ihtiyar;
-"Neden...???" diye sorunca eklemis :

- "Yerde dolasirlarken elimizden yiyorlar, havalaninca kafamiza siciyorlar..."

MAYMUN

Bir ingiliz bir fransız ve bir turk ucakla Afrikaya giderken bir kaza sonucu issiz bir
ormana dusmusler ve yamyamlarin eline dusmusler. Yamyamlar bunlari yemeye kadar vermisler
ama onlara da bir sans vermeye kadar vermisler.

Her birine bir maymun ve bir yil yetecek kadar yiyecek vererek birer magaraya kapatmaya karar vermisler
ve bir yil sonunda en cok maymuna yavru dogurtan sag kalacak digerleri olecek demisler.

ingiliz, fransiz ve Turk'u birer magaraya kapatmislar.
Aradan bir yil gecmis, teker teker kontrol etmeye baslamislar.

Once İngiliz'e bakmislar, İngiliz hasat vaziyette, maymun hasat vaziyette ve ortada gezinen 3 tane yavru.
Sonra Fransız'a bakmislar, Oda hasat vaziyette, maymun dagitmis durumda ortada gezinen 2 adet maymun.
Derken Turk'e gelmis sira bir bakmislar, Turk hasat ve bitkin, maymununda vaziyeti perisan ve ortada
hoplayan ve ziplayan bir yavru. Sasirmislar tabi. "Yav biz turkleri cok guclu kuvvetli bilirdik, sadece
bi tane mi yavru dogurtabildin!.."

Turk "Ulan bana erkek maymun vermissiniz, 1 yavru dogurtana kadar anam s.kildi haberiniz var mi.."
COBAN

Bir Fransiz turist kafilesi Erzurum'a gelir. sehri gezerler. Oradan Aziziye Tabyalari Palandöken Daglari derken dönüs vakti gelir.
Herkez otobüslere biner ancak bir Fransiz kadinin eksik oldugu anlasilir.
Ararlar ve sonunda Palandöken daginda kadini bir çobanla birlikte bulurlar.
Çoban kadini iyice becermistir. Her ikisinide yakalayip karakola götürürler ve kadina sikayetçi olup olmadigini sorarlar.
Kadin da:
-"Ne sikayeti ben bugüne kadar böylesini görmedim. Yanliz benimle birlikte Fransa'ya gelirse sikayetçi olmam" der.
Durumu çobana söylerler çoban da :
-"Nasil gelirem kari burda, çoluk çocuk burda, sürü burda" der ve ekler :
-"Benim biraderim var askerdedir. Teskeresine az kaldi eger olursa o gitsin" der.
Durumu kadina söylerler. Kadin da:
-"Eger kardesi de onun kadar iyiyse gelsin" der.
Kadinin bu sözünü çobana iletirler.
Çoban:
-"Valla bilemem ama askere gitmeden önce bizim birader bir ayi siktiydi serefsizim ayi ona hala bal getiriyor"
INAT

Kahvede oturmus inatcilik uzerine konusuyorlarmis
Biri "ben cok inatciyimdir" demis. Dun gece gec saatte eve
geldim. kapiyi caldim Karim "Kim o?" diye seslendi. O saatte benden baska birinin bizim kapiyi
calmasyna imkan olmadigini ve bunu karimin da bildigini dusunerek hic
cevap vermeden kapiyi yine caldim. O yine "Kim o?" diye sordu.
Ben yine cevap vermeden kapiyi calmaya o da "Kim o?" diye
sormaya devam etti. Boylelikle sabahi ettik. Ya iste ben boyle
inatciyim.

Baska biri "Senin inadin da inat mi?" diye lafa
baslayip devam etmis "Ben dun disim agridigi icin bizim disciye gittim.
Adam 'Hangi disin agriyor?" diye sordu.
Ben de "Disci sensin bul bakalim" dedim. O'da teker teker
butun dislerimi cekti ama aslinda hangi disimin
agridigini soylemedim"

Ucuncu adam "Sizinkilere inat denmez, bir de beni dinleyin" demis
Evlendim. Gece karim "Ne olur bu gece bana dokunma! dedi.
Ben de kizdim ve inat ettim tam 18 senedir karima el surmedim" diye
devam etmis.

Kahvede oturanlardan biri "Peki kardesim, senin koca, koca uc cocugun var. Sen karina hic el surmedi isen bunlar nerden geldi?" diye sormus
Adam da;

"Ben de merak ediyorum ama inat diil mi hayatta sormam!."
AVLANMA YASAGI

Adam, avlanmanin son derece yasak oldugu, yakalaninca çok yüklü para cezalarinin kesin uygulandigi milli parkta, göl kenarinda, kucaginda kocaman bir balik ile parkin polis müdürüne yakalanmis..
-"Avlanma izniniz var mi?.." diye sormus, polis müdürü..
-"Yok.." demis adam,
-"Gerek de yok çünkü bu baligi ben evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, islik çaliyorum dönüp geliyor, alip eve götürüyorum.."
-"Tamamen palavra..!" demis polis müdürü, "Baliklar bu dediginizi yapamaz.."
-"İnanin bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim.."
-"Tamam.. Görelim bakalim.."
Adam baligi gölün derin sularina birakmis, aradan birkaç dakika geçmis, polis müdürü adama dönüp "Evet?" demis
-"Evet ne?"
-"Ne zaman geri çagiracaksin?"
-"Neyi?"
-"Baligi.."

-"Hangi baligi!."

RUSVET

Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakirli ayni trafik kazasinda ölmüs.
Cenazeleri dualarla, göz yaslariyla kaldirilmis.
İki üç gün geçmis, bir de bakmislar ki Karadenizli, çikmis mezardan,
üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yasanmis haliyle, sonra bakmis
zombi mombi degil, bayagi kanli canli, cesaret edip yanina yanasmis ve merakla sormuslar:

-"Yahu sen öteki dünyadan nasil geri döndün?"
Anlatmis:

-"Öte tarafta da isler buradaki gibi yürüyormus meger, rüsvet, haksizlik, yolsuzluk... Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastim parayi geri geldim."
-"Eee, diger iki arkadas niye gelmedi?"
-"Vallahi ben gelirken, Kayserili hala 3.500 dolara olmaz mi, yap bir indirim de ayagimiz alissin! diye pazarlik ediyordu."
-"Ya Diyarbakirli?"

-"O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu..."
                                 
                        Fıkralar 2

GERDEK

Köyde adetmis, gerdek gecesinde kiz bakire ise damat pencereden bir el ates edermis. Temel de bir gün evlenmis ve geceleyin gerdege girmis. Tüm köy halki gece silah sesini beklemis ve silah sesini duyduktan sonra rahatlamis.Ertesi gün erkekler Temeli tebrik etmisler ve gece olunca Temel tekrar gögsü kabarik sekilde karisiyla yataga girmis.Bir süre sonra Temelin evinden birkaç silah sesi gelmis.Köy halki hemen Temelin evine girmis ve gelini kanlar içerisinde yatakta ölü bulmuslar. Temeli yakalayip karisini niye vurdugunu sormuslar. Temel yanitlamis:"Bakire degildi". Ahali sormus:"Oglum daha dün bakire diye gerdek gecesinde silah sıkmadin mi?". Temel yanitlamis:"Dün gece bakireydi, bu gece degil".

SULTANIN GÖĞÜSLERİ

Ahmet sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göguslerine hayran olurmuş..

Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin gögüslerine dokunmak.. Tüm cesaretini toplayıp harem ağasına açılmış..

- "Bana sultanın gögüslerini koklat. Ömur boyu biriktirdiğim bin altın senin" demiş.

Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyaci - büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği
korseye iyice sürmüş.

Sultan çıplak tenine korseyi takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Göğüsleri yangın yeri gibi yanmaya başlamiş. Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar.

Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek. Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha "Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyası, herşeye iyi geliyor. Tek care, Ahmed'in dili.

Kralicemizi ancak o kurtarır, eğer siz izin verirseniz" demiş. Padişah çaresiz çağırmış Ahmet'i hareme. Ahmet bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş.

Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış. "Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze
alamazsın. Hadi bakalım, çek arabanı" demiş, harem ağasına.

Çok kızmış harem ağası.. Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş...

TEMEL ASTRONOT

3 atranot uzaya gidecek.Bunlardan biri alman biri ingiliz biride bizim temel.Bunlar yıllarca gelmiyecekleri için en önemli ihtiyaclarını sorarlar.Alman bana sarışın,esmer,kumral hatun der.İngiliz bana bol bol içki der.Bizim temel baaa bol bol cigara der.Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar.3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.Tabi aileler merakla bekliyor.Önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik.Sonra ingiliz iniyor adam zil zorna sarhoş.Tabiki sıra temele geliyor.Temel kapıda görünür görünmez bi fırlıyor agzında cigarayla:
-"Allahını seven baaa ateş versuuun"

DEĞİŞİK POZİSYON

Yeni evli cift balayi icin bir otele gitmis. Ilk gece butun pozisyonlari denemisler.
Ertesi gece kadin:
- Tum pozisyonlari denedik degisik bir sey yapalim bu sefer demis
Erkek biraz dusundukten sonra:
- Buldum! Sen pencerenin onune git ,ben de kapinin onune, birbirimize dogru kosup birleselim demis.
Kadin kabul etmis,yerlerini almislar.
Erkek:
- uce kadar sayiyorum, ucte kosmaya basla demis.
- Biiirr, ikiiii ve uucccccc!!!!!!!!
Velhasil erkek hizalayamamis ve otelin 2.kat penceresinden havuza dusmus. Havuzdan cikacak ama cirilciplak oldugu icin utaniyor. Bakmis havuz kenarindaki barin barmeni hala is basinda hemen seslenmis:
- Arkadas ! Ordan bana bir masa ortusu uzatir misin?
- Niye? diye sormus barmen
- Pencereden dustum de...uzerimde hic bir sey yok, cikamiyorum havuzdan.
- cikin cikin, hic kimse sizi farketmez.
- Nasil yani?
- Oteldeki herkes 2.katta kapi koluna giren kadini kurtarmakla ugrasiyor.

ARABIN KİLODU

Arabin biri türk kizina asik olmus, sonra turk arkadasina onunla evlenmek için ne yapmasi gerektigini sormus;

Türk arkadasi araba :

-"Öncelikle kendine entarinin altindan giymek için bir kilot diktir, sonrada kizi gidip ailesinden iste" demis, Arap kendine bes metrelik kumas almis, iki metresiyle kilot diktirmis, üç metresinide evde birakmis ve kizi istemeye gitmis.

Arabin heyecandan çisi gelmis ve tuvalete gitmis, kilodu tuvalette unutmus, disari çikip koltuga bacaklarini açarak yayilmis.Kiz kahveleri tutarken

-"Aman tanrim!" deyip elindekileri düsürmüs.

Arap gülerek cevap vermis :

-"Çok mu begendin üç metreside evde."

TACİZ

Temel arkadaşlarıyla mahkemede. Hakim:

-Bu bayanın üstünde cinsel taciz yarışması yapmışsınız.

-İsteyerek olmadi hakim pey, arkadaşların israri üzerine yarismaya katuldum.

KALKMAMIŞ

3 arkadas rusya da bir kiza tecavuz edip hapse atlir. Mahkeme gunu gelir ve hakem onune cikacaklar ,hakem der ki size bir

seferlik kolaylik taniyacam eger ucunuz penisleri toplam 1 metre olursa

sizi serbest berakacam der peki derler 3 arkadas.

1 arkadas cikarir 50cm

2 arkadas cikarir 49cm

3 arkadas cikarir 1cm

Ve bizim 3arkadas serbest kalir hemen turkiyeye gelirler ve bir tartisma

baslar.

1 arkadas derki benimki nebuyuktu deyilmi .

2 arkadas derki benimki de fena sayilmaz demi.

3 arkadas derki

-"Gulun gulun eyer benimki kalkmamis olsay di halen hapisteydik.."

PENİSLER SİNEMADA

İki penis sinemaya gitmeye karar vermişler. Hangisine gidelim diye düşünürken penislerden birisi filmine gidelim demiş.

Öteki hemen karşı çıkmış. "Olmaz, filmin sonuna kadar ayakta bekleyemem.

VİAGRA

Bir gün babasi çocugunu eczaneye gönderir ve viyagra almasini söyler. Çocuk kosar adimlarla eczaneye gider ve eczaneciye der ki :

-"Babam beni viyagra almam için yolladi.."

Eczaneci de ona bir paket viyagra verir ve siki siki tembihler:

-"Babana söyle, bundan günde bir taneden fazla kullanmasin!."

Cocuk aldigi ilaci ablasina verir,

-"Abla babama söyle bundan günde iki taneden fazla kullanmasin."

Ablasi aldigi ilaci annesine verir ve der ki:

-"Anne, babama söyle bundan günde üç taneden fazla kullanmiyacakmis."

Evin hanimi da kizindan aldigi ilaci esine verir ve

-"Herif bundan günde dört taneden fazla kullanmiyacakmissin ." der.

Evin herifi de daha iyi olsun diye bes adet ilac yutar ve sonra film kopar. Ertesi gün eczaneci isyerine giderken kaldirimda oturan çocugu görür ve merakli bir sekilde sorar.

-"Eee ufaklik, ne oldu verdigim ilaç ise yaradimi?"

Çocuk aglayan gözleri ile eczaneciye bakarak der ki:

-"Evet çok ise yaradi, annem öldü, ablam hamile, benimde kiçim agriyor, babam ise damda kedileri kovaliyor..."

BABA BENİ BİŞEY KALDIRIYO

adam çocuğunu kendi şirketine götürür çocuğu kucağına oturtturup etrafı anlatır. içeriye sekreter girer

çocuk baba sekreter geldi der babası banane oğlum der

sekreter elbisesini çıkarır çocuk yine babasına der babası banane oğlum der

çocuk baba sekreter çırılçıplak der adam banane oğlum der

çocuk sonunda gülmeye başlar :
baba anladık seni ilgilendirmiyorda peki ozaman beni kim kaldırıyo
:mrgreen: :mrgreen: :mrgreen:

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol